Turizm endüstrisi, ülke ekonomisinde meydana getirdiği ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel boyutları ile dikkat çekmektedir. Bir bölgenin kalkınması; bölge refah düzeyinin artması, sürdürülebilir gelir, sürdürülebilir istihdam ve sürdürülebilir çevre politikalarının uygulanması ile mümkün olabilecektir. Türkiye ekonomisi içerisinde sanayi gücü ile ön plana çıkan Doğu Marmara Bölgesi sahip olduğu arz ve talep kaynakları ile turizme dayalı üretim faktörlerini harekete geçirebilecek güce sahiptir. Dolayısı bölgede turizm endüstrisinin gelişmesi bölgesel kalkınmayı sağlayacağı gibi ülke ekonomisi açısından da önemli bir girdi sağlayacaktır. Bu kapsamda bölgedeki turizm endüstrisinin gelişmesi, turizm rekabet gücünün oluşabilmesi, özel sektör yatırımlarının çekilebilmesi için bölge; mali, idari, teknik, alt ve üst yapı bakımından kamu yatırımlarına ve harcamalarına ihtiyaç duymaktadır. Bu bağlamda mevcut durumu ele almakla birlikte bölgenin gelecek projeksiyonunu da ele alan turizm yatırım ve harcamalarının bölgesel kalkınmaya etkisine ilişkin keşifsel bir araştırma yapılmıştır. Bu çalışmada bölgesel kalkınma ve turizm kalkınması kavramları detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Çalışma girişi izleyen 3 bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde bölgesel kalkınma kavramı ve bölgesel kalkınmayı etkileyen unsurlar kamu ekonomisi perspektifinden tüm boyutları ile alınmıştır.
İkinci bölümde turizm kavramı ve kalkınma ilişkisi kamu ekonomisi perspektifinden ele alınarak; turizm ve sosyo-ekonomik kalkınma ilişkisi, turizm ve göç ilişkisi, turizm ve çevresel kalkınma ilişkisi, turizm ve sosyo-kültürel kalkınma ilişkisi tüm boyutları ile değerlendirilmiştir.
Çalışmanın üçüncü bölümünde çalışmanın yöntemi konusunda detaylı bilgiler verilmiştir. Bu yöntem çerçevesinde çalışmanın üç ana hedefi olan “Harcama yetkililerinin turizm kalkınmasına ilişkin “irade, bilgi, kültür, deneyim, vizyonerlik” tutumları”, “Harcama yetkililerinin turizm kalkınmasına yönelik bütçe politikası, istihdam ve personel gelişim tutumları”, “Harcama yetkililerinin turizm kalkınmasına bağlamında arz ve talep kaynaklarına yönelik tutumları kamu ekonomisi perspektifinden nitel bir yöntem ile keşfedilmeye çalışılmıştır.
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Turizm endüstrisinde elde edilen gelirin ekonomi içinde makroekonomik değişkenleri nasıl etkilemekte ve/veya bu değişkenlerdeki değişimlerden nasıl etkilenmekte olduğu, hükümetlerin bu alandaki ekonomi politikaları ile ilgili kararların almasında son derece önemlidir. Bu amaçla çalışmada önce seçili Asya-Pasifik ülkeleri (Çin, Japonya, Hindistan, Güney Kore, Endonezya, Singapur ve Tayland) ve Türkiye'de turizm endüstrisi gelişimi ve endüstriye yönelik uygulanan politikalar izah edilmiş daha sonra 1996-2018 yılları arasında elde edilen turizm gelirlerinin makroekonomik değişkenler üzerindeki etkisi ampirik olarak analiz edilmiştir. Çalışmada nicel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Elde edilen ikincil verilere ait analizlerde ülke özelinde sonuçlar elde edilen Kónya (2006) bootstrap nedensellik testi uygulanmıştır. Çalışmada bağımlı değişken turizm gelirleri olup bağımsız değişkenler, ekonomik büyüme, enflasyon, cari işlemler dengesi ve istihdamdır. Ampirik analizde ilk aşamada ele alınan değişkenlerde ve modellerde Breusch-Pagan (1980) BPLM ve Pesaran (2004) CDLM1 testi yardımıyla panelin yatay kesit bağımlılığı belirlenmiştir. İkinci aşamada Pesaran ve Yamagata (2008) delta testiyle eğim katsayılarının heterojen olduğu tespit edilmiştir. Yatay kesit bağımlılığı altında heterojen olma şartını arayan ve sağlayan panelin Kónya (2006) tarafından geliştirilen bootsrap nedensellik testi yardımıyla değişkenler arasında nedensellik ilişkisi analiz edilmiştir. Kónya (2006) bootstrap nedensellik testi ülkelere özel sonuçlarında Endonezya için turizm gelirleri ile cari işlemler dengesi arasında nedensellik ilişkisi olduğu, Çin, Japonya, Türkiye, Hindistan, Singapur, Tayland ve Güney Kore'de ise nedensellik ilişkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Turizm gelirleri ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik analizi sonucunda Çin ve Endonezya'da turizm gelirleri ile ekonomik büyüme arasında nedensellik ilişkisi olduğu fakat diğer ülkeler için ise nedensellik ilişkisi olmadığı tespit edilmiştir. Çin ve Güney Kore'de turizm gelirleri ile enflasyon arasında nedensellik ilişkisi olduğu, diğer ülkelerde nedensellik ilişkisi olmadığı tespit edilmiştir. Turizm gelirleri ile istihdam oranı arasındaki nedensellik analizi sonucunda Hindistan, Japonya, Singapur ve Güney Kore'de nedensellik ilişkisi tespit edilirken, Çin, Türkiye, Tayland ve Endonezya'da ise nedensellik ilişkisi olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ülkeden ülkeye değişen sonuçlara ilişkin, turizm gelirlerinin makroekonomik değişkenler üzerinde bıraktığı etkiler tartışılmış ve konu ile ilgili politika ve öneriler getirilmiştir.
Araştırmanın iki temel çatı üzerine kurulduğu söylenebilir. Bunlardan ilki, turizmi; biyolojide yüzyıllardır kullanılan ve bilimselliği kanıtlanmış taksonomi vasıtasıyla turizmi kapsayan-kapsanan ekseninde sınıflandırmak; ikincisi ise yukarıda bahsedilen kavram açımlaması ile bir türün anlamsal ayrıştırmasını yapıp oluşturulan “Hiyerarşik Turizm Taksonomisi” (HTT) modelindeki yerini belirmektir. Bu doğrultuda literatür taraması yapılmış, mevcut tanımlar epistemolojik olarak incelenmiş, turizm teorisinde çalışmaları bulunan akademisyenlerden birincil veri toplanmış, bu veriler nitel yönden analizlere tabi tutulmuş ve çalışma çıktısı olarak da Ek 1’de verilen özgün turizm sınıflandırma modeli (HTT Modeli) oluşturulmuştur.
Sevgili okur,
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmak sadece kadınların görevi değildir. Toplumda cinsiyetler arası eşitliğin sağlanması her bireyin ödevidir. Ben de bir bilim insanı olarak ne yapabilirim sorusunun cevabını uzunca süre aradım. Yaptığım meslek ve çalışma alanımdaki sorunları tespit etmenin ödevimi yerine getirmenin en iyi yolu olduğunu düşündüm. Bunu yaparken de kadınlar hakkında erkeklerin daha çok ahkam kestiği mecliste, gazetelerde, televizyon ve radyolarda, üniversitelerde, sokaklarda yapıldığının aksine sadece ve sadece kadınların sorunları özgürce dile getirecekleri bir ortak alanı yaratmak istedim.