Kitap Adı | : | Sosyal Sermaye Kuram Uygulama Eleştiri |
Yazar Adı | : | Mehmet Murat ŞAHİN-Ahmet Zeki ÜNAL |
ISBN | : | 978-605-4031-29-0 |
İlk Baskı Tarihi | : | 2010 |
Baskı Sayısı | : | 1. Baskı |
Liste Fiyatı | : | 15 TL |
Sayfa Sayısı | : | 384 sayfa |
Ebat | : | 13,5 x 19,5 |
Sunuş
Bu kitapta, ''sosyal sermaye'' kavramını nasıl ortaya çıktığı, ne anmlama geldiği, nerelerde ve nasıl kullanıldığı, nasıl eleştirildiği ve bütün bunlardan sonra bu kavramla neler yapilabileceğine dari bir dizi makaleyi bulacaksınız. Derlemede sosyal sermaye kavramının düşünce dünyasındaki güzergahının izini süren makaleler gibi kavramın doğuşunu ve gelişimini sağlayan yazarların makaleleri ile birlikte eleştirel karşılayanların makalelerini de okuyacaksınız. Derleme olması sebebiyle, çok geniş bir literatür içinden ancak on makale-kuram, uygulama ve eleştiri başlıkları altında-Türkçeye tercime edilmiştir. Şüphesizönemli gördüğümüz daha birçok makale derlemeye, yerimiz ve imkanımız dar olduğu için alınamamıştır. Zira bu derleme, Sakarya Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden değerli meslektaşımız İsmail Hira'nın isteğiyle hazırladığımız elliye yakın makale ve kitaptan oluşan bir ''okuma listesi''nden, yüksek lisans derslerinde faydalanılabilecek bir derleme kitap biçimini, derleme ve tercüme konusunda gönüllü olarak katkıda bulunmak inceliğini bize göstermiş olan meslektaşımız sayesinde elinizdeki biçimini almıştır. Makalelerinin Türkçeye tercüme edilmesi konusunda bize göterdikleri iyi niyet için yazarlarına ve yayıncılarına, ayrıca tavsiyelerini ve yardımlarını eksik etmeyen bütün meslektaşlarımıza ve yayıncımıza teşekkürü bir borç biliriz.
İÇİNDEKİLER
SOSYAL SERMAYE
Kuram, Uygulama, Eleştiri
John Harriss, Sosyal Sermaye Kavramı: 'Kayıp Halka' mı yoksa
Analitik olarak mı Kayıp?Bibliyografik bir Griş Denemesi......................................... 7
Kuramda Sosyal Sermaye
Pierre Bourdieu, Sermaye Biçimleri.............................................................................. 45
James S. Coleman, Beşeri Sermayenin Yaratımında Sosyal Sermaye............... 77
Robert Putnam, Tek Başına Bowling: Amerika'nın Azalan Sosyal Sermayesi..... 121
Francis fukuyama, Sosyal Sermaye ve Sivil Toplum................................................. 143
Nan Lin, Sosyal Sermaye Network Kuramının İnşası............................................... 171
Uygulamada Sosyal Sermaye
Christiaan Grootaert, Sermaye: Kayıp Halka?............................................................. 221
Michael Woolcock ve Deepa Narayan, Sosyal Sermaye:
Kalkınma Teorisi, Araştırması ve Politikası için öneriler........................................... 265
Sosyal Sermayenin Eleştirisi
Ben Fine, Sosyal Sermaye.............................................................................................. 307
Anthony Bebbington, Sosyal Sermaye ve Kalkınma Çalışmaları 1-2-3.................. 329
Katkıda bulunanlar............................................................................................................ 379
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Göç, her ne şartlarda yapılmış olursa olsun, bir yerinde ya da bir yerlerinde acıyı saklar. Bu durum, en meşakkatli göçler için de en müreffeh göçler için de geçerlidir. Çünkü göç, ardında bırakılanbütün geçmişi, dipdiri ve taptaze olarak elinde tutar. Dolayısıyla, her göç, birikmiş bir özlemdir. Her göç, geçmişi, her gün, her an defalarca tekrar tekrar yaşamaktır. Her göç, ağacın köke bağlılığı neyse onu yitirmektir. Her göç, ayrı bir gurbettir. Gurbet ise başlıbaşına, apayrı bir acı ve ızdırabın adıdır. Gurbet; Üstad Necip Fazıl Kısakürek (2013)’in dizelerinde:
“Gül büyütenlere mahsus hevesle,
Renk dertlerimi gözümde besle!
Yalnız, annem gibi, o ılık sesle,
İçimde dövünüp ağlama gurbet!..” yazdığı gibi, annemizin ılık sesiyle içimizde dövünüp ağlayan bir duygu ya da Şair Fahri Ali (Baymak, 2016)’nin ifadesiyle suyun bile ağırlaştığı bir yaradır.
Balkan Harbi, Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesinden silinme eyleminin ya da Şark Meselesi’nin çözümünün provası hükmündedir. Bu prova, yüz binlerce insanın katledilmesi, yerinden yurdundan edilmesi, evsiz barksız kalması ve açlığa mahkum olması uğruna yapılmış ve yaptırılmıştır. Bu dönemde var olan kolera salgını ve ağır iklim koşulları da bu provayı adeta kolaylaştırmıştır. Osmanlı Devleti, gerek sayısal olarak gerek moral olarak gerekse yapısal olarak kazanılması mümkün olmayan bir harbe sokulmuştur. 93 Harbi sonrasında Balkan coğrafyasındaki terör ve çetecilik olayları ile yıpratılmış ve savaş stratejisini daha önce hiç tatbik etmediği bir sistem (kolordu düzeni) ile belirlemiş olan ordu, yolları, iletişim ve ulaşım imkânları kısıtlı bir konum ile harbe giren Osmanlı Devleti’nin, bu harbi kazanacağına, harp taraftarı olan manipüle edilmiş bir kitleden başka kimse inanmıyordu. O kitlenin de harp taraftarlığı her türlü bilgi ve donanımdan yoksundu. Dönemin yöneticilerinin harp taraftarı olan o kitleyi teskin etmek için kullandıkları ifadeler, aynı zaman da devletin acziyetinin değişik bir ifadesinden başka bir şey değildi. Bu açıdan bakıldığında bu kitlenin, mevcut hükümetin değişmesi gibi siyasi bir ihtiras ve amaç uğruna koskoca devleti kaybedeceği belli olan bir savaşa sokma gayreti içinde olduğu düşünülebilir.
Oryantalizmin Etkisinde Türk Tarzı Siyasal Arayışlar kitabı, Türk Solu ve İslamın oryantalist etki altında Yerlilik ile imtihanını ele almaktadır. Oryantalizmin etkisinde gelişen Türk tarzı siyasal arayışların, oryantalizm ve yerlilik sorunuyla ilişkilerine değinilirken, Edward Said ve M. Foucault üzerinden oryantalist söylem düzeninin inşa süreci anlatılmakta, bunun ortaya çıkardığı paradigmal etkinin bu siyasal arayışlara (Bunlara Türk tarzı İslamcılık da eklenmelidir.) dönem dönem nasıl yön verip şekillendirdiği gösterilmeye çalışılmaktadır.
Türkiye’nin 100 yılı aşkın yakın Siyasi Düşünce ve aksiyon tarihine yön veren bu siyasi arayışların bilinçaltına nüfuz eden ne tür sorunlarla malul oldukları da ortaya çıkmaktadır.