Mücadeleyle geçen bir hayatın hikâyesi. Yokluk ve yoksulluğun peşini bırakmadığı insan. Hakkı haykırmaktan bir an olsun yılmayan adalet savaşçısı. Cehalete, bağnazlığa, şartlanılmış saplantılara karşı mücadele eri. Zulme ve işgallere karşı hakkı en güçlü şekilde haykıran büyük edip. Çanakkale ve Milli Mücadele destanlarını en gür şekilde haykıran ozan. İslam’ın, istiklalin ve istikbalin şairi. İstiklal Marşının Yazarı Mehmet Akif Ersoy’un hayatının konu alındığı “Sessiz Adam” romanını bir solukta okuyacaksınız. Hastalıkla geçen günleri, Ankara’nın insanın içine işleyen soğuğunun, Hicaz çöllerinde geçen zamanın ve daha nice saklı kalmış anılarının işlendiği bu roman sizi başka dünyalara taşıyacak.
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Başlamak zordu, doğru başlamak daha zor; yeni bir devletin temellerini atmak çok daha zor. Yanlış atılan ilk adımlar, zamansız yapılan ilk işlemler telafisi mümkün olmayan sorunlara neden olur. O hâlde doğru zamanda, doğru adımlarla başlanmalıdır her işe. Başlamadan önce hayaller kurulmalı, iyi düşünülmeli, planlar yapılmalıdır. Dört yüz çadırlık Kayı aşireti Söğüt bozkırlarına geldiğinde üç kıtaya hâkim olacak bir devleti hayal etmemişlerdi belki fakat onların bir hayali vardı. Kuracakları devletin sağlam temelleri olmalıydı. Temeli ne kadar sağlam olursa üzerine insa edecekleri devletleri o kadar kudretli olacaktı. Her adımda hep geleceği düşündüler. Günün şartlarından arınmış bir zihinle geleceğe baktılar. Kolay olmayacaktı bu kudretli devleti kurmak. Önce hayalini kurdular sonra devletlerini… Önce planladılar sonra eyleme dönüştürdüler. Hayallerini kurdukları koca çınarın ilk tohumunu Söğüt’te toprakla buluşturdular. Toprağa düşen çınar tohumu, zamanla büyüdü ve Cihan Devletine dönüştü.