Güney Amerika vatandaşlarının Türkiye hakkındaki algılarını ve özellikle bir turizm destinasyonu olarak Türkiye’yi nasıl gördüklerini ortaya koymak yapılan bu araştırmanın temel amacını oluşturmaktadır. Türkiye’yi ziyaret eden turist profiline bakıldığında, turist gönderen bölgelerin ağırlıklı olarak Avrupa Birliği ülkeleri ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri olduğu görülmektedir. Bu bölgelerden Türkiye’ye seyahat etmekte olan turist miktarı özellikle konjonktürel dalgalanmalarda inişili çıkışlı bir seyir halinde olduğu görülmektedir. Bu eğilimin siyasi, ekonomik, politik gibi birçok sebebi bulunmaktadır. Bu dalgalanmalar ülkemiz ekonomisine önemli katkı yapan turizmi olumsuz etkilediği için direkt olarak ülkemizin tüm kesimlerini de etkilemektedir. Bu açıdan bakıldığında ülkemiz turizminin sadece iki ana pazara mahkûm etmemek ve pazar çeşitlendirmesi yoluna giderek olası dalgalanmalardan daha az zarar görme gibi katkılar sağlanması açısından önemlidir. Bu sebeple Türkiye’nin Güney Amerika’da algılanan imajının bilinmesi ve bu bilgi dahilinde Türkiye’yi destinasyon olarak tercih edenlerin sayısının artırılabilmesi için gerekli pazarlama stratejilerini ortaya koyabilmesi açısından bakıldığında bu çalışmanın önemi daha çok anlaşılmaktadır. Zira literatür incelendiğinde algılanan ülke imajının turist davranışlarına, satın alma karar sürecine ve satın alma niyetlerine etkisinin yüksek olduğu görülmektedir.
Araştırma beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde araştırmanın ana kurgusunu açıklayan giriş bölümü yer almaktadır. İkinci, üçüncü ve dördüncü bölümler, araştırmanın teorik altyapısının oluşturulduğu literatür kısmıdır. Bu bölümlerde; uluslararası turizm pazarında Türkiye, imaj, ülke imajı ve ülke imajının turistik ürün satın alma kararlarına etkisi, tüketici davranışı ve çalışmanın ana konusunu oluşturan Güney Amerika Ortak Pazarı ülkelerinin potansiyel turizm talebine ilişkin sosyo–ekonomik değerlendirmeler yapılmıştır. Beşinci bölümde, araştırmanın yöntem ve saha araştırmasından elde edilen verilerin analiz süreçleri hakkında bilgilere yer verilmiştir.
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Araştırmanın iki temel çatı üzerine kurulduğu söylenebilir. Bunlardan ilki, turizmi; biyolojide yüzyıllardır kullanılan ve bilimselliği kanıtlanmış taksonomi vasıtasıyla turizmi kapsayan-kapsanan ekseninde sınıflandırmak; ikincisi ise yukarıda bahsedilen kavram açımlaması ile bir türün anlamsal ayrıştırmasını yapıp oluşturulan “Hiyerarşik Turizm Taksonomisi” (HTT) modelindeki yerini belirmektir. Bu doğrultuda literatür taraması yapılmış, mevcut tanımlar epistemolojik olarak incelenmiş, turizm teorisinde çalışmaları bulunan akademisyenlerden birincil veri toplanmış, bu veriler nitel yönden analizlere tabi tutulmuş ve çalışma çıktısı olarak da Ek 1’de verilen özgün turizm sınıflandırma modeli (HTT Modeli) oluşturulmuştur.
“Turizm Endüstrisinin Makroekonomik Etkileri ve Politika Yönelimleri” adlı bu çalışma, turizm sektörünün global ekonomik düzeydeki etkilerini ve hükümetlerin bu alandaki karar alma süreçlerini irdeleyen kapsamlı bir araştırmadır. Asya-Pasifik bölgesindeki seçili ülkeler (Çin, Japonya, Hindistan, Güney Kore, Endonezya, Singapur ve Tayland) ve Türkiye örneğinde, turizm gelirlerinin ekonomik büyüme, enflasyon, cari işlemler dengesi ve istihdam gibi temel makroekonomik değişkenler üzerindeki etkileri ampirik bir yaklaşımla analiz edilmiştir.
Sonuçlar, turizm gelirlerinin bazı ülkelerde cari işlemler dengesi, ekonomik büyüme, enflasyon ve istihdam oranları üzerinde anlamlı ilişkiler oluşturduğunu, ancak diğer ülkelerde bu ilişkinin gözlemlenmediğini göstermektedir. Bu bulgular, turizmin ekonomi içindeki rolünü daha iyi anlayabilmek için önemli bir temel sunmakta ve ilgili ülkeler için stratejik ekonomi politikalarının şekillendirilmesinde rehberlik yapmaktadır.
Bu kitap, turizm ekonomisi ile ilgilenen akademisyenler, politika yapıcılar ve sektördeki profesyoneller için hem teorik hem de uygulamalı bir kaynak niteliği taşımaktadır. Ayrıca, turizm gelirlerinin ülkeler arası farklı etkilerini derinlemesine inceleyerek, gelecekteki politika geliştirme süreçlerine ışık tutmayı amaçlamaktadır.