Toplumun ortak çıkarlarını tehdit eden bir sorunu çözebilmek adına gönüllü olarak örgütlenmiş bir grup insanın, kamuların dikkatini çekebilmek ve soruna neden olan uygulamaları etkileyebilmek ya da istenilen yönde değiştirebilmek için yürüttükleri mücadele aktivizm olarak tanımlanmaktadır. Bu değişim çabası içinde bulunan aktörler ise aktivist olarak adlandırılmaktadır. Yeni iletişim teknolojilerindeki gelişmeler toplumsal sorunların görünürlüğünü arttırarak günümüzde hem insanların kendi çıkarlarıyla ilgili sorunların farkında olmalarını hem de bu sorunların çözümü yönünde daha fazla katılımda bulunmalarını sağlamıştır. Bu gelişmeler sonucunda kamuoyunun gündeminde giderek daha fazla yer alan aktivizm, akademik çalışmalarda da titizlikle ele alınıp incelenen bir konu olarak önem kazanmaktadır.
Şiddet içermeyen çeşitli eylemler yoluyla hakların korunması ve yaşamların iyileştirilmesiyle ilgili olan aktivizm konusunun günümüzde daha çok çevresel sürdürülebilirlik, insan haklarının korunması, barışın sağlanması, demokrasi gelişimi vb. konularda ön plana çıktığı ve özellikle yeni iletişim teknolojilerinin aktivist hareketlere etkisi bağlamında tartışıldığı görülmektedir. Fakat bilindiği üzere her kavram farklı disiplinlerde farklı yönleriyle değerlendirilmektedir. Bu kitap, aktivizm konusunu çeşitli açılardan ele alıp inceleyen çalışmaları bir araya getirerek kavrama bütünlüklü bir bakış sağlamayı ve kavramla ilgili değişik yaklaşımları bir arada görme imkânı sunmayı amaçlamaktadır.
Yararlı ve keyifli bir okuma olması temennisiyle…
Ürüne ait yorum bulunmamaktadır.
Yüz yıllık sistem dönüşümünü tekemmül ettiren Türk tefekkür ve kültür hayatı, kendi içinden, tarihinin en uzun süreli bir doğuşunu gerçekleştirdi. Türkiye, bu doğuşunu bu asrın başlarında siyaset alanı ile buluşturdu. Bu buluşma ve kaynaşmanın oluşturduğu ivme, kültür, din, ilim ve estetik hayatı yüzde doksanlara ulaşan günümüz şehirlerine duygu, düşünce, yaşama biçimleriyle ve bir ruh olarak sinmeye başladı. Oluşan özgüven, ortaya çıkan özgürlük ortamı, yaşama, düşünme ve fikri üretim alanında insan ve cemiyetimizde güçlenen bir etkileşim oluşturmaya başladı. Ortaya çıkan etkileşimle birlikte insanlarımızda kültürel alanda ve düşünme biçimlerindeki alışveriş arttı. Bu alışverişte dünyayla artan etkileşimde de müessir bir rol oynadı. Sonuçta din ve diyanet sahasında olabildiğince güçlü iletişimlerle birlikte bir eğitim ağı etrafında Türkiye şehirlerinde bir dindarlık halesi teşekkül etti. Siyaseten farklılıkları barındırıyor gözükse de, bu dindarlık yaşama biçimleriyle, muhtevasıyla, olabildiğince benzeşiklik gösteren tavır ve temayüllerle, birbirine olabildiğince yaklaşan bir karaktere bürünmüştür.
Oryantalizmin Etkisinde Türk Tarzı Siyasal Arayışlar kitabı, Türk Solu ve İslamın oryantalist etki altında Yerlilik ile imtihanını ele almaktadır. Oryantalizmin etkisinde gelişen Türk tarzı siyasal arayışların, oryantalizm ve yerlilik sorunuyla ilişkilerine değinilirken, Edward Said ve M. Foucault üzerinden oryantalist söylem düzeninin inşa süreci anlatılmakta, bunun ortaya çıkardığı paradigmal etkinin bu siyasal arayışlara (Bunlara Türk tarzı İslamcılık da eklenmelidir.) dönem dönem nasıl yön verip şekillendirdiği gösterilmeye çalışılmaktadır.
Türkiye’nin 100 yılı aşkın yakın Siyasi Düşünce ve aksiyon tarihine yön veren bu siyasi arayışların bilinçaltına nüfuz eden ne tür sorunlarla malul oldukları da ortaya çıkmaktadır.